Klinik açıdan adı ne olursa olsun kanser olmayan ama kanser öncülü bu hücresel değişikliklerin ne anlama geldiği önemlidir. İnanın bizler bile bu terminolojik geyiklerden hoşlanmıyoruz ama sonuçta klinik olarak hastayı nasıl yöneteceğimiz bu tanımlamalar ile şekilleniyor.
O zaman soralım. Jinekoloğunuz sizi aradı ve alınan smear de CIN I geldiğini ya da HSIL geldiğini söyledi klinik olarak bu ne anlama geliyor? Kanser misiniz?
Bizim hastalara daha sık karşılaştığımız için CIN I’den örnek verelim, kalıp yüzdeler vardır. CIN I %70 oranında 1 yıl içinde normale döner deriz. Ama bu oranlar değişiyor. Dolayısıyla ben kendi adıma en yeni oranları vermeye çalışacağım. Unutmayın her şeyin deli gibi değiştiği bir çağda bizlerin doğruları da değişiyor.
Aşağıda CIN ya da LSIL/HSIL tanısı alan kadınların başına yüzde kaç olasılıkla ne gelebilir detayları ile görüyorsunuz. Oranlar 2006 yılında yayınlanan Kyrgiou ve ark.larının oldukça geniş bir metaanaliz çalışmasından alınmıştır.*
Rahim Ağzı Kanseri Öncülü Lezyonların Prognozlarının Değerlendirilmesi
Gerileme % | Aynı Kalma % | CIN 3’e İlerleme % | Kansere İlerleme % | |
CIN 1 | 57 | 32 | 11 | 1 |
CIN 2 | 43 | 35 | 22 | 5 |
CIN 3 | 32 | < 56 | — | > 12 |
*(Kyrgiou M. et al. The up-to-date evidence on colposcopy practice and treatment of cervical intraepithelial neoplasia: the Cochrane colposcopy & cervical cytopathology collaborative group (C5 group) approach. Cancer Treat Rev 2006;32(7):516–523.)
Servikal Prekanseröz Lezyonlar Nasıl Yönetilir ?
Öykü aslında birkaç şeklide gelişebilir. O sabah uzun zamandır arkadaşlarınızın yaptırdığı, sizinde yaptırmanız gerektiğini anladığınız rahim ağzı kanseri taraması için aldırmanız gereken “smear testi” için jinekoloğa gitmeniz ile ya da kendi jinekologunuza rutin kontrolleriniz için gittiğiniz de başlar.
Diğer bir olasılık ise; jinekoloğunuzun smearleriniz “normal” olsa da rahim ağzınız da bir şeyler görmesi ve biyopsi alması ile de başlayabilir ama o noktaya daha var. Biz en baştan başlayalım.
Gittiniz smear denilen testi yaptırdınız. “Smear” alan merkeze göre değişen sürelerde 7 ila 20 gün arasında bir süre sonra çağırıldınız veya telefon ile arandınız ve smear de CIN ya da LSIL/HSIL çıktığını ögrendiniz. Kısacası “kötü” bir sonuç ile karşı karşıyasınız.
Ben hastaya haberi vermek için telefon ederken birazdan yapacağımız konuşmanın ilk konuşma olduğunu, sonucu öğrenen hastanın birkaç saat içinde ya da hemen ertesi gün 2 -3 kez tekrar beni arayacağını bilerek çeviririm telefon numarasını.
Bunu da doğal karşılamak gerek. Sonuçta neredeyse hiçbir şey bilmediğiniz üstelik hakkında internet adı verilen bilgi çöplüğünde anlamsız lakırdılar yapılan bir problem ile yüzleşmiş durumdasınız.
Ve size ne yapılacağını, başınıza neler geleceğini merak ediyorsunuz. Üstüne üstlük her şeyi bilen birileri, kesin ve dahi “derin” bilgilerini ansızın sizinle paylaşma ihtiyacı duymuştur mutlaka ki, panik katsayınız tavan yapmış durumdadır.
Önce bir noktanın altını çizmekte fayda var. Elinizde tuttuğunuz bu smear sonucu asla “kanser” olduğunuz anlamına gelmez. Temelde “akış diagramı” dediğimiz, problemli smearde izleyeceğimiz yolu belirleyen taşlar son derece nettir.
Anormal bir smear geldiğinde önce kolposkopi ve kolposkopi altına biyopsi yapmak gerekir. Bunun için Türkiye’de yaşıyorsanız açıkçası Avrupa ülkelerinde yaşayan birilerine göre daha şanslısınız zira başvurabileceğiniz bir çok yol var. Devlet hastanesi, üniversite hastanesi özel hastaneler ya da muaynehaneler.
Sonuçta şu ya da bu problem rahim ağzı kanser öncülleri hatta kanseri bile olsa çok hızlı ilerleyen 3-4 haftanın bile zaman kaybı olacağı bir durum söz konusu değildir merak etmeyin. Yine de olabildiğince hızlı kolposkopi altında biyopsileri yaptırmak gerekir.
Kolposkopinin ne olduğunu yandaki linke tıklayarak detayları ile okuyabilirsiniz.
Ama bir noktayı belirtmekte fayda var. Kolposkopi altında biyopsi asla 4 kadran biyopsi değildir. Hiç alakası yok. 4 kadran biyopsi olası şüpheli dokunun nerede olduğunu bilmeksizin kafadan 4 noktadan (Saat 6 – 9 – 12 – 3 hizasından örneğin) biyopsiler alınmasıdır ki hele doğum yapmadıysanız gereksiz bir zedelenme yaratır.
Diğer önemli kolposkopi altında biyopsi için anestezi almanız da son derece anlamsız ve gereksizdir. İnanın bana lokal anestezikler ile kolayca yapılabilecek durumdur.
Kolposkopi altında biyopsi şart mı? Derseniz şarttır. Zira smearde temelde rahim ağzından dökülen hücreler değerlendirilmektedir. Oysa bize lazım olan dokudan elde ettiğimiz sonuçtur. Dokuda şayet bir prekanseröz (serviks kanseri öncülü) lezyon var ise o zaman tedavi bu bulgulara göre düzenlenir.
Bir diğer parametre ise HPV DNA testidir. HPV DNA testi pozitif olan ve HPV tipi onkojenik olan hastalarda gerek tedavi gerek izlem biraz daha farklı ve yakından olmalıdır.
BU durum özellikle ASCUS ve CIN I / LSIL olgular için geçerlidir. Aşağıdaki tabloda Katki ve arkadaşlarının yaklaşık 1 Milyon kadına ait smear sonuçlarını ve izlemlerini değerlendirdikten sonra 2013 yılında yayınladıkları çalışmadan elde edilen rakamları görüyorsunuz. HPV pozitifliği özellikle yüksek displaziye yani CIN 3 ya da HSIL’e dönme olasılığını arttırıyor.
Lezyon tipi | 5 yıllık CIN3’e dönüşme riski |
HPV negatif/Pap negatif | %0.08 |
Pap negative | %0.26 |
HPV negatif/ASC-US | %0.43 |
ASC-US | %2.6 |
LSIL | %5.2 |
HPV pozitif/ASC-US | %6.8 |
*Hormuzd A. Katki et al. J Low Genit Tract Dis. 2013 April ; 17(5 0 1): S28–S35.
Sonuçta servikal displazilerin yönetimi kolposkopi altında alınan biyopsi sonuçlarına ve HPV DNA pozitifliğinin olup olmamasına göre düzenlenir.
29 Temmuz 2016 tarihinde Prof. Dr. Süleyman Engin Akhan tarafından yayınlanmış ve 29 Temmuz 2016 tarihinde de son güncelleme yapılmıştır.