- Hiperkeratozis ya da Lökoplakia: Asetik asit sürülmeden rahim ağzında izlenen beyaz lezyonlardır. Özellikle genç yaşta görülmeleri HPV infeksiyonuna işaret eder.
Aslında lökoplaki rahim ağzının travmasına bağlı ortaya çıkan yüzey epitelindeki kalınlaşmadır. Ancak hasta genç olunca akla daima HPV infeksiyonu gelmelidir. Lökoplaki sıklıla selim bir oluşum olsa da altta yatan bir habaseti gizleyebilir. Bu nedenle dikkatle değerlendirilmelidir.
- Asetobeyaz epitel: %3-5 Asetik asit uygulandığında sorunlu bölgenin beyaza boyandığında rahim ağzında ortaya çıkan yapıyı tanımlamak için kullanılır. Asetobeyaz epitel temelde anormal hücre içi keratin ve artmış hücresel ve çekirdek yoğunluğu sonucu görülür.
- Damarsal Değişimler: a. Punktuasyon (İnce ya da Kaba) (Kaba punktuasyon sıklıkla CIN II ya da III lezyonlarda izlenir) b. Mozaisizm (İnce ya da Kaba)
Her iki bulguda rahim ağzındaki kılcal damarların aşırı çoğalmasını tanımlar.
Rahim ağzında CIN I’den itibaren hücreler anormal çoğalmaya ve özellikle atar damarlara bası yapmaya başlarlar. Bu durumda yüzeyde noktasal damar ağızları görülmeye başlar. CIN III ya da in situ kanser düzeyinde hücreler aşırı artmış ve damarlara bası had safhaya ulaşmıştır. Dolayısıyla daha net ama kaba noktasal yapılar (Kaba Punktuasyon) rahim ağzında asetobeyaz epitel içinde ya da bu epitel olmaksızın görülürler.
Mozaisizm aynı punktuasyon gibi benzer etiyolojiye sahiptir. Mozaik görüntüsü hani burada yeri var mı bilemedim, ama “hairpin” kapillerlerden gelişen, aşırı çoğalan rahim ağzı dokusunun bu damarlar ile çevrelenmesi sonucu ortaya çıkan yapıları tanımlar. Tipik olarak kaldırım taşı manzarası vardır. Damarlar ile bölünmüş alanlar olarak kendini gösterir.
- Atipik Damarlanma: Tümör hücresilerinin oksijen ve enerji tüketimi aşırı fazladır. Bu hızlı metabolizmayı besleyebilmek, sürdürebilmek için anjiogenez dediğimiz anormal damar artışı ile giden bir süreç başlatırlar. İşte bunun kolposkopik görünümüne “atipik damarlanma” adı verilir.
Bu bulgu tümöral gelişimin en erken ve tipik bulgusu olabilir. Tümöral gelişime bağlı atipik damarlanma arap saçı gibidir. Karman çorman izlenir.
- Kondilom ya da papillomlar
Kolposkopi Sırasında Nelere Dikkat Ederiz?
Asetik asit etkisiyle beyazlaşan bölgeler [6] ve anormal damar görüntüleri bizim en çok ilgilendiğimiz bölgelerdir. Hasta sıklıkla biz kolposkopi yaparken ekrandan seyrettiği için görüntüsü görsel bağlamda “kötü” olan bölgeleri daha çok merak eder ama esas önemli olan bu bahsettiğimiz alanlardır.
Beyaz epitel alanlarından sonra noktalı, mozaik veya anormal görünümlü damarlar gibi anormal damarlanma özellikleri açısından değerlendirilir. Anormal damar yapının görüntüsünü kuvvetlendirmek için yeşil filtreli bir muayene yöntemi uygulanabilir. Yeşil veya mavi filtre damarların rengini koyulaştırır, damar ve çevresindeki epitel arasındaki renk farkını artırır. Transformasyon zonundaki beyaz alan bölgesinde noktalı ve mozaik desenli damarların bulunması CIN’a, düşük evreye veya yüksek evreye işaret eder.
Çapı artmış, anormal ve aşırı değişimler gösteren, geniş alana yayılan, burgu, virgül, firkete şeklinde anormal damarlar mikroinvaziv veya invaziv tümörün işareti olabilir. Bilmeniz gereken kolposkopist bu görüntüleri not ediyor olsa da doğru tanı sadece biyopsisi alınan dokunun patolojik incelemesi sonucu kesinleştirilebilir.
Anormal kolposkopi bulguları ve dokudaki hastalığın derecesi arasında paralellik kurmak için bulguları kategorize eden bir çok sistem önerilmiş olsa da bunların güvenilirliği henüz kanıtlanamadı [7]. Yani hiçbir kolposkopi bulgusu kanserin kesin göstergesi DEĞİLDİR.
Ülserli alanlar veya aşınmış bölgeler travma, infeksiyon veya kansere bağlı olabilir. Benzer şekilde üst üste katlanmış epitel, kanser veya siğil gibi çoğalan aktif bir dokuyu temsil ediyor olabilir.
Vaginanın üst üçte birlik kısmı, özellik yan taraftaki çıkmaz bölger de incelenir. Transformasyon zonu ve skuamokolumnar bileşke özellikle genç hastalarda üst vaginaya kadar genişleyebilir. Adenozis, polipler, kistler, siğil, kanser öncülü ve kanser göstergesi değişiklikler anormal vagina bulgularıdır.
Eğer hiçbir lezyon görülememişse, lezyonu belirlemeye yardımcı olması için sulandırılmış Lugol veya Schiller solüsyonu vaginaya ve servikse uygulanabilir. Lugollü iyot 100 ml saf su içinde 5 g iyot ve 10 g potasyum içerir [8]. Verilen boyanın her tarafta aynı şekilde emilmesi kolposkopiyi yapan hekimin herhangi bir lezyon olmadığı yönündeki kanısını doğrular.
Glikojen içeren normal hücreler iyotu alacak ve koyu kahverengi olacaktır. Normal kolumnar yani bezsi silindirik hücreler, yüksek evre lezyonlar ve çoğu düşük evreli lezyonlar iyotu emmeyecektir ve açık sarı renklerini koruyacaktır. Zira tümöral doku glikojeni çok hızlı tüketir. Dolayısıyla açık renk kalır. Bu şekilde, örnekleme ve tedavi amacıyla normal dokudan kolayca ayırt edilebilirler. Ancak rutin bir uygulama değildir ve kolposkopistin şüphede kalması durumunda uygulanır.
29 Temmuz 2016 tarihinde Prof. Dr. Süleyman Engin Akhan tarafından yayınlanmış ve 08 Eylül 2023 tarihinde de son güncelleme yapılmıştır.