Siğillerin tedavisinde çinko verilmesi uzun zamandır gündemde olan hatta şu anda rutin birçok meslektaşımız tarafından uygulanan bir tedavi yardımcı tedavi modaritesidir. Peki ne kadar etkilidir? Bu açıkçası kocaman bir soru işaretidir. Peki çinko tedavisi neye dayanmaktadır? Çinkonun immün modülatör rolü oynadığına bir takım iminolojik faktörleri daha çok arttırdığına ve bu sayede de genital siğilleri tedavi ettiğine dair en azından örneğin koterize ediyorsunuz veya işte destruktif bir yöntem uyguluyorsunuz, donduruyorsunuz vesaire. Bu yöntemler uygulandıktan sonra siğillerin tekrarını azalttığına dair iddialar vardır. Bu iddialara baktığımız zaman literatüre yani bizim pap net diye bir site var bu pat nete girip keywordleri yazıyorsunuz yani anahtar kelimeleri o anahtar kelimelerle size bütün literatürü döküyor. Aynı şeyi Google’da da yapabilirsiniz. Bir arama motoruna girip buraya da yazabilirsiniz. örneğin Çinko Zinc yazabilirsiniz. Genital Wart yazabilirsiniz. Çıkan yayınlara baktığınızda esasında bunların çok çok önemli bir kısmının bu yayınların eldeki veya ayaktaki siğiller ile alakalı olduğunu göreceksiniz. Genital siğillerle pek alakalı yayın bulmanız zordur. Artık bu yayınların sıklıkla Pakistan bir bölümünde mısır kaynaklı olduğunu görürsünüz. O yüzden güvenirlikleri nekadardır çok soru işaretidir. Ve gerçekten etkili olduğunu gösteren neredeyse hiç yayın yoktur. Clinicaltrials.com diye bir site var. Dünyada büyük bir çalışma yapacaksınız. Işte bizim için akademik olarak en önemlileri prospektif randomize çift kör çalışmalardır. Yani ben hastaya çinko mu veriyorum? Yoksa şeker mi veriyorum? Bilmediğim plaseboyla yaptığımız çift kör yani hasta da bilmiyor ne aldığını bende bilmiyorum ne verdiğimi. Ondan sonra bunlara çift kör çalışma denir. Bunlar akademik olarak en güçlü çalışmalardır. Bu çalışmayı yapacaksanız clinicaltrials.com’a bunları kaydettirirsiniz. Siteye girip baktığınızda çinko ve genital hpv ile ilgili hatta hpv ile ilgili 4 tane çalışma olduğunu görürsünüz. Bu çalışmaların bir tanesi Pakistan’dan, bir tanesi Mısır’dan, bir tanesi Amerika’dandır. Amerika’dan olan yanılmıyorsam 2016 yılındaydı. Bu çalışmaların hepsi sonlanmış ama hiç bu çalışmanın sonucuna dair bir veri bu internet sitesine girmemiştir. Bu çalışmaları arattığınız zaman da papnet’te veya başka bir yerde bu çalışma hiç yayınlanmamış olduğunu görürsünüz. Yani tabii genel olarak şöyle düşünüyorsunuz demek ki hiç bir işe yaramıyor ki yani buraya koymadılar. Ancak son bir çalışma var Michigan Üniversitesi’nden yapılmış ve Ağustos 2020’de sonuçlanmış bir çalışma var. Datasını da paylaşmamışlar ama büyük ihtimalle hem yayınlayacaklardır çok da güzel bir çalışma prospektif randomize bir çalışma hem datasını yayınlayacaklardır hem de bir şekilde bu sitede datasını paylaşacaklardır, gördüğüm kadarıyla çok ciddi çalışan bir kurum çünkü Jinekoloji ve Jinekolojik Onkolojide. Dolayısıyla onun sonuçlarına göre önümüzdeki aylarda konuşmak daha uygun olacaktır ama şimdiye kadar gerçekten etkili olduğu yani tedavide etkili olduğu veya en azından çıkmaması için ekstradan bir fayda sağladığına dair, akademik hiçbir, hiçbir veri yoktur.
29 Ocak 2021 tarihinde Prof. Dr. Süleyman Engin Akhan tarafından yayınlanmış ve 29 Ocak 2021 tarihinde de son güncelleme yapılmıştır.