HPV= Human Papilloma Virus= İnsan Papilloma Virüsü
Columnar epithelial cell = Kolumnar Epitel Hücreler= Rahim içi doku olan endometrium tek kat “columnar” epitel ile kaplıdır. Bu bezsi bir epiteldir.
Squamous epithelium cell= Skuamöz (Yassı) Epitel Hücreleri= Vajina ve rahim ağzının vajinaya bakan kısmını döşeyen (aslında vücudumuzu çevreleyen) dokudur. Çok katlı ya da tek katlı olabilir.
Bazal Tabaka= Basal Membran= Basement membrane= Skuamöz Epitel ya da başka epitel hücrelerinin altta yer alan diğer dokutabakalarından ayrılmasını sağlayan en alttaki tabakadır. Rahim ağzında yer alan problemli hücreler bu tabakayı geçer ise “kanser”den bahsedebiliriz.
Servikal Skuamokolumnar Bileşke= Servikal Transformasyon Zonu= Cervical Squamocolumnar junction= Rahim ağzında karşılaşan skuamöz ve kolumnar epitelin birleşme, “kaynaşma” yeri. HPV virüsünün infekte etmeyi ya da yerleşmeyi çok sevdiği metaplazik hücrelerden çok zengindir.
Servikal Displazi= Cervical Dysplasia= Servikal displazi rahim ağzını kaplayan epitelde prekanseröz hücrelerin bulunması hali için kullanılır. Servikal intraepitelial neoplazi ile aynı problemi işaret etmek için kullanılan (eş değer demek istemedim) terimdir. Ve bu sitede çok sık okuyacaksınız. Kanser değildir. Ve aslına oran olarak bakarsanız rahim ağzında yer alan displazilerin çok azı kansere ilerler.
ASCUS= “ASCUS” (= atypical squamous cells of undetermined significance) tam tercümesi “Önemi anlaşılamamış Skuamöz Hücreler” olabilir. Ancak ez cümle ne idüğü belirsiz hücre demektir. Dünya Sağlık Örgüt’ü (DSÖ) tarafından atipik inflamasyon (yangı) hücreleri olarak tanımlanır ve bence daha doğru bir tanımlamadır. Söz konusu hücreler sadece HPV infeksiyonuna bağlı gelişen inflamasyonu (yangıyı) değil her türlü servikal infeksiyon varlığında ortaya çıkabilecek hücreleri anlatmak için kullanılır.Yani ASCUS olması HPV varlığının kesi kanıtı değildir.
ASC-H= ASC-H yani “atypical squamous cells-cannot exclude high-grade squamous intraepithelial lesion” yüksek riskli (yüksek grade’li CIN 2 ve CIN 3) lezyonların dışlanamadığı atipik hücrelerin var olduğunu gösteren smeardir. Asla ASCUS ile karıştırılmamalıdır. ASC-H varlığı vakit geçirmeden kolposkopi yapılmasını, kolposkopide herhangi bir lezyon saptanmasa bile hastanın yakından takip edilmesini gerekli kılar
CIN 1: HPV hücrelerde değişime neden olan süreci başlatır ve rahim ağzındaki dokunun en alt katmanında bu “anormal” hücreler ortaya çıkar ise bu duruma “servikal intraepitelial neoplazi= SİN 1= CIN 1” diyoruz.
LSIL= “Low Grade Squamous Intraepithelial Lesion” CIN 1 (SIN 1) yerine kullanılan terimdir.
CIN 2 – 3: HPV’nin neden olduğu displazik hücrelerin rahim ağzı dokusunun alt katmandan itibaren 2/3 bölümünü kapsadıysa CIN 2, Tamamını kapladı ise CIN 3 olarak adlandırılır.
HSIL= “High Grade Squamous Intraepithelial”. 2012 yılında “LAST” projesi kapsamında CIN 2 ve CIN 3’e beraberce HSIL denilmesine karar verildi.
İn situ servikal kanser= In Situ Cervical Cancer= CIS= Günümüzde İnsitu kanser CIN 3 ile aynı anlamda kullanılıyor. İnsitu kanser terimi gördüğünüzde “invazif kanser” anlamına gelmediğini bilmelisiniz ve CIN 3 ile eş değer kullanıldığını söyleyebiliriz.
İnvazif Serviks Kanseri= Invasive cervical cancer= Displazik hücrelerin bazal membranı geçerek rahim ağzının alt katmanlarına geçmesi yani invaze olması. İşte bu durum “kanser” olarak adlandırılıyor.
VIN: Vulvar Intraepitelial Neoplazi= Aynı rahim ağzında olduğu gibi kadının genital bölgesinde büyük ve küçük dudakları içine alan bölgenin prekanseröz lezyonudur. Sıklıkla HPV’nin infeksiyonu sonucu gelişir. Kanser anlamına gelmez.
VAIN: Vaginal Intraepitelial Neoplazi: Vaginanın prekanseröz lezyonudur. Burada da atipik, displazik hücreler bazal membranı geçmemiştir. Kanser anlamına gelmez.
02 Ağustos 2016 tarihinde Prof. Dr. Süleyman Engin Akhan tarafından yayınlanmış ve 05 Ağustos 2016 tarihinde de son güncelleme yapılmıştır.